Aydınlatma denilince insanların aklına yalın bir şekilde ampul, floresan ve elektrik kavramları gelse de aydınlatma sanıldığı kadar yalın değil, tam tersine son derece kompleks alt başlıklara sahip bir kavramdır. Aydınlatmayı ışık kaynağına göre incelediğimizde, ışığın kaynağına göre aydınlatma türlerinin ikiye ayrıldığını görüyoruz; doğal aydınlatma ve yapay aydınlatma.

Doğal aydınlatma herhangi bir yapay aydınlatma kaynağı olmaksızın gün ışığından doğrudan faydalanılarak gerçekleştirilen aydınlatma türüdür. Doğal aydınlatmada gün ışığı iç mekanlara kanalize edilir. Işığın bu transferinin sağlıklı sonuçlar verebilmesi de çeşitli faktörlere bağlıdır. Işığın verimli transferi için atılacak ilk adım proje mühendisleri ve mimarların elindedir.

isik-kaynagina-gore-aydinlatma-turleri_1

Günışığını en iyi alacak cephelere bakan konutların inşa edilmesi, bu konutlarda gün ışığından maksimum faydayı verimi almak adına pencerelerin yeterli ebatları ve konumları, güneşten gelen ışık ile aydınlanmayı sağlayacak ilk unsurlardır. Bunun haricinde dışarıdan gelen ışığı aydınlatacağımız mekana düzgün yayabilmek için mekan duvarlarının renkleri ışığı iyi yansıtacak ve emmeyecek tonlarda belirlenmelidir.

İç mekanlarda gün ışığından doğru faydalanmak için gözetilmesi gereken diğer unsur da çalışma masası, televizyon gibi ışık ile aralarında doğrudan ilişki bulunan eşyaların mekan içerisinde doğru olarak konumlandırılmasıdır.

Yapay aydınlatma doğadaki ışıkların haricinde bir aydınlatma ürünü vasıtası ile uygulanan aydınlatma biçimidir. Elektriğin icadı ve yaygınlaşmamasından önce yapay aydınlatma mum, fener, kandil, mangal gibi ekipmanlarla sağlanırken artık günümüzde floresan, ampul gibi elektrikli aydınlatma gereçleri tercih ediliyor.